Şu an tarayıcınız Javascript kullanımını engelliyor ya da desteklemiyor.

Sitemizi verimli gezebilmeniz için tarayıcınızın Javascript özelliğini açmanız gerekmektedir.

KİK Kararları Mahkeme Kararları Hakkında Mahkeme Kararı Olan KiK Kararları Detaylı Arama
Kıdem tazminatını idare mi yoksa yüklenici mi ödemelidir? 0
Karar Sonucuna Git
Yazdır

     Bu karar, mevzuat değişikliği nedeniyle geçerliğini yitirmiştir.
     Güncel kararlar için tıklayınız..
 

KAMU İHALE KURULU KARARI

Toplantı No : 2009/085

Gündem No : 32

Karar Tarihi : 21.12.2009

Karar No : 2009/UH.I-3050

Şikayetçi :

Kuleli Medikal Temz. Oto Gıda İnş. Taah. Eml. İletişim ve Bileşim Tekn. San. ve Tic. Ltd. Şti., -||mehtap Mahallesi|asım Gündüz Caddesi|86/3|||mamak|ankara

İhaleyi yapan idare:

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Cihan Sk.No:2 06430 Sıhhiye/ANKARA

Başvuru tarih ve sayısı:

25.11.2009 / 23829

Başvuruya konu ihale:

2009/152114 İhale Kayıt Numaralı "40 İşçi ile Genel Temizlik" İhalesi

Kurumca Yapılan İnceleme ve Değerlendirme:

18.12.2009 tarih ve I.H.25.09.0207/2009-52E sayılı Esas İnceleme Raporunda;

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından 20.11.2009 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan “40 Genel Temizlik İşçisi ile Genel Müdürlüğümüz ve Ek Hizmet Binalarının Temizlik İşi” ihalesine ilişkin olarak Kuleli Medikal Temz. Oto Gıda İnş. Taah. Eml. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 16.11.2009 tarihinde yaptığı şikayet başvurusunun, idarenin 18.11.2009 tarihli yazısı ile reddi üzerine, başvuru sahibinin 25.11.2009 tarih ve 23829 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan 25.11.2009 tarihli dilekçe ile itirazen şikayet başvurusunda bulunduğu,

İdare tarafından gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden;

4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendi gereğince, ihalenin iptaline,

Karar verilmesinin uygun olacağı hususlarına yer verilmiştir.

Karar:

Esas İnceleme Raporu ve ekleri incelendi:

İtirazen şikayet dilekçesinde özetle;

1) İdari şartnamenin “VI-Diğer Hususlar” başlıklı 54 üncü maddesinin 54.4, 54.5, 54.6 ve 54.7 alt maddelerinin Kamu İhale Genel Tebliğine ve İş Kanununa aykırı olduğu, hiçbir hukuki dayanağının olmadığı,

2) İhale dökümanı ekinde yer alan ibraname ile işçinin kanuni anlamda hak ettiği ya da etmediği bütün kalemlerin ödemesinin yapılmasının şart koşulduğu, ibranamenin mevzuatla belirlenen standart formlar arasında yer almadığı ve istenemeyeceği,

İddialarına yer verilmiştir.

Başvuru sahibinin iddialarının değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir:

1) Başvuru sahibinin birinci iddiasına ilişkin olarak:

Yeni Kamu İhale Genel Tebliği 22.08.2009 tarihli ve 27327 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 22.08.2009 tarihinden sonra yapılan ihalelerin bu tebliğe göre yapılması gerekmekte olup, incelemeye konu ihalenin yeni tebliğe tabi olduğu ve personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olduğu anlaşılmıştır.

Kamu İhale Genel Tebliğinin“Hizmet alımı ihalelerinde aşırı düşük tekliflerin değerlendirilmesi” başlıklı 79 uncu maddesinde;“79.2. Personel çalışmasına dayalı hizmetlerde; amortisman, kıdem tazminatı, iş yeri hekimliği ücreti, oryantasyon eğitimi gideri, yaka kartı ve bu mahiyetteki giderler genel giderler içinde yer alacağı kabul edileceği için aşırı düşük teklif sorgulamasında bu giderler, önemli teklif bileşeni olarak belirtilmeyecek ve isteklilerden aşırı düşük teklif sorgulamasına verdikleri cevaplarda bu giderler için bir bedel öngörmeleri istenmeyecektir. Sözleşme giderleri ve genel giderler içinde değerlendirilmesi öngörülen giderler idari şartnamelerde “teklif fiyata dahil olan diğer giderler” kısmında belirtilmeyecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

İdari şartnamenin“Teklif fiyata dahil olan giderler” başlıklı 25 inci maddesinde kıdem tazminatı teklif fiyata dahil olan giderler arasında düzenlenmediği gibi yaklaşık maliyet hesabında da bir gider kalemi olarak gösterilmemiştir.

İdari şartnamenin“Diğer hususlar” başlıklı 54 üncü maddesinde;

“54.4 Yüklenici çalıştırdığı işçilerin bu sözleşmenin sonunda oluşacak kıdem tazminatları için, her işçinin aylık brüt ücretinin 1/12’si kadar tutarı, her ay idarenin açtırdığı bir hesaba yatıracak ve dekontunu ibraz edecektir.

Sözleşme süresince, işçilerin iş akdinin kıdem tazminatı hak etmeyecek şekilde sona ermesi veya sözleşme sonunda işçinin iş akdi feshedilmeksizin kurum dışındaki herhangi bir işyerinde aynı yüklenici yanında çalışmaya devam etmesi halinde idare, bankaya yatırılan meblağı firmaya iade etmeyecek, bu tutar idare hesaplarına alınacaktır.

İşçinin iş akdi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ererse, (iş akdinin fasılalı olarak devam etmesi, yani işçinin işi bırakan firmadan ayrılıp ya idare içinde iş alan herhangi bir yüklenicide veya işi yeni alan yüklenicide işe başlaması durumu hariç) bankaya yatırılan meblağ yüklenici adına işçiye ödenecektir.

Kıdem tazminatına ilişkin bedel %3 sözleşme ve genel gider içerisinde gösterilecek olup, teklifler buna göre değerlendirilecektir.

54.5 İstekliler tekliflerini hazırlarken işyerinde inceleme yapacak, işyerini görecek ve bu işi mevcut yüklenicide halen çalışan işçilerle yapmayı düşünüyorsa, bu işçilerin kıdem
tazminatı, yıllık ücretli izin gibi özlük haklarının olabileceğini düşünerek teklifini verecektir.

54.6 Yüklenici, bu taahhüdü de dahil olmak üzere, bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirildiğinde en az bir yıl çalışmış olan işçilerinin İş Kanunu gereğince hak edeceği kıdem, izin ücreti gibi alacaklarını kabul etmiş sayılır.

54.7 Kesin teminat mektubu, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işçi ücreti ve diğer işçi alacaklarını da kapsamaktadır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

4857 sayılı İş Kanununun“Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinin 6 ncı fıkrasında;“Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmüne,

Alt İşverenlik Yönetmeliğinin“Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları” başlıklı 4 üncü maddesinde;“(1) Asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için;

a) Asıl işverenin işyerinde mal veya hizmet üretimi işlerinde çalışan kendi işçileri de bulunmalıdır.

b) Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.

c) Alt işveren, üstlendiği iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o işyerinde aldığı işte çalıştırmalıdır.

ç) Alt işverene verilen iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir iş olmalı, asıl işe bağımlı ve asıl iş sürdüğü müddetçe devam eden bir iş olmalıdır.

d) Alt işveren, daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kimse olmamalıdır. Ancak daha önce o işyerinde çalıştırılan işçinin bilahare tüzel kişi şirketin ya da adi ortaklığın hissedarı olması, alt işveren ilişkisi kurmasına engel teşkil etmez.” hükmüne yer verilmiştir.

4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Asıl işverenin böyle bir sorumluluğunun olabilmesi için asıl işveren ile alt işveren arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulmuş olması gereklidir. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinin 6 ncı fıkrasında ve Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulabilmesinin şartları düzenlenmiştir.

İdari şartnamenin 54.4 maddesinin 1 inci fıkrasındaki düzenleme ile 4857 sayılı İş Kanunun 2 nci maddesi hükmünün uygulanırlığının ortadan kalkacağı, ihale öncesinde yüklenici tarafından istihdam edilecek personelden kaç kişinin kıdem tazminatı hak ederek işten ayrılacağına ilişkin tespitin yapılmayacağı, çalışacak bütün personeli kapsayacak şekilde kıdem tazminatı karşılığının idare hesabına yüklenici tarafından ödenmesinin sağlanması şeklindeki düzenlemenin mevzuata uygun olmadığı, kıdem tazminatı hak edildikten sonra yüklenici tarafından ödemenin yapılması esas iken, işçinin aylık brüt ücretin 1/12’si kadar paranın idarenin hesabına yatırılması şeklindeki düzenlemenin İş Kanununa aykırı olduğu, idarenin İş Kanunundan ve Kamu İhale Mevzuatından kaynaklanan böyle bir yetkisinin bulunmadığı, anılan düzenlemenin hukuki bir dayanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

İdari şartnamenin 54.4 maddesinin 2 nci fıkrasında düzenlenen; sözleşme süresince, işçilerin iş akdinin kıdem tazminatı hak etmeyecek şekilde sona ermesi veya sözleşme sonunda işçinin iş akdi feshedilmeksizin kurum dışındaki herhangi bir işyerinde aynı yüklenici yanında çalışmaya devam etmesi halinde idarenin, bankaya yatırılan meblağı firmaya iade etmeyeceği, bu tutarın idare hesaplarına alınacağı şeklindeki düzenlemenin, İş Kanununun yükleniciye yüklediği kıdem tazminatına ilişkin sorumluluk ile bağdaşmadığı, kıdem tazminatının ödenmesine gerek bulunmayan durumlarda dahi yüklenici tarafından, kıdem tazminatının idare adına açılan bir banka hesabına yatırılmasının öngörüldüğü düzenlemeyle İş Kanunu ile alt işverene kıdem tazminatına ilişkin olarak yüklenen sorumluluğun ötesinde bir sorumluluk yüklendiği, idarenin İş Kanunundan ve Kamu İhale Mevzuatından kaynaklanan böyle bir yetkisinin bulunmadığı, anılan düzenlemenin hukuki bir dayanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

İdari şartnamenin 54.4 maddesinin 3 üncü fıkrasında düzenlenen; işçinin iş akdi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ererse, (iş akdinin fasılalı olarak devam etmesi, yani işçinin işi bırakan firmadan ayrılıp ya idare içinde iş alan herhangi bir yüklenicide veya işi yeni alan yüklenicide işe başlaması durumu hariç) bankaya yatırılan meblağın yüklenici adına işçiye ödeneceği şeklindeki düzenlemenin, İş Kanununun yükleniciye yüklediği kıdem tazminatına ilişkin sorumluluk ile bağdaşmadığı,

kıdem tazminatı işçi ile işveren arasında imzalanan iş akdinden kaynaklanmakta olup, kıdem tazminatının yüklenici tarafından ödemesi gerektiği,

ancak idari şartnamede, bu ödemenin yüklenici tarafından değil, yüklenici adına idare tarafından yapılacağının düzenlendiği, idarenin ödeme yapmaması halinde, kıdem tazminatının yükleniciden de talep edilebileceği, yüklenicinin mükerrer ödeme yapma durumunda kalabileceği,

idarenin İş Kanunundan ve Kamu İhale Mevzuatından kaynaklanan böyle bir yetkisinin bulunmadığı, anılan düzenlemenin hukuki bir dayanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

4857 sayılı İş Kanunu ile 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmamış olup,“Kıdem tazminatı” başlıklı 14 üncü maddede;“Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,

3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyle,

4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

5. 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.

İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/7/1975 tarihinden, itibaren işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12/7/1975 tarihinden evvel işyeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur.” hükmüne yer verilmiştir.

1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi gereğince, işçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmaktadır.

İdari şartnamenin 54.5 maddesinde, işyeri devir veya intikal ediyormuş gibi bir düzenleme yapılarak işçilerin daha önce maiyetinde çalıştıkları yükleniciden almaya hak kazandıkları kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin gibi özlük haklarından yeni yüklenici sorumlu tutulmaktadır. İncelemeye konu ihalede işyeri devir ve intikal etmediği için yeni yükleniciyi kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin gibi özlük haklarından sorumlu tutma imkanı bulunmamakta olup, bu düzenlemenin İş Kanununun 14 üncü maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

İdari şartnamenin 54.4 maddesinin 4 üncü fıkrasında Kamu İhale Genel Tebliğinin“Hizmet alımı ihalelerinde aşırı düşük tekliflerin değerlendirilmesi” başlıklı 79 uncu maddesindeki açıklamaya uygun olarak, kıdem tazminatına ilişkin bedelin %3 sözleşme ve genel gider içerisinde gösterileceği ve tekliflerin buna göre değerlendirileceği düzenlendikten sonra, 54.5 ve 54.6 maddelerindeki düzenlemelerle kıdem tazminatı dikkate alınarak tekliflerin buna göre verileceği, başka bir anlatımla kıdem tazminatının teklif fiyata dahil olacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. İşin mevcut yüklenicide çalışan işçilerle yapılması düşünülerek teklif verilmesinin istenilmesi durumunda, kıdem tazminatının önceden öngörülemediği açık olmasına rağmen hak eden yada etmeyen tüm personel için kıdem tazminatının hesaplanarak teklif fiyata yansıtılacağı istenmektedir.

1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan durumların gerçekleşmesi halinde her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenmesi öngörülmüştür. Kıdem tazminatına ilişkin hak ve yükümlülükler İş Kanununda ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup hizmet akdinin, kıdem tazminatı ödenmesini gerektiren sebeplerle sona ermesi durumunda tazminat ödemesinin söz konusu olabileceği, ancak ihale öncesinde yüklenici tarafından istihdam edilecek personelden kaç kişinin kıdem tazminatı hak ederek işten ayrılacağına ilişkin tespitin yapılamayacağı açıktır.

Kıdem tazminatı tutarı hesaplanarak tekliflerin verildiği ve sözleşmenin bu tutar üzerinden yapıldığı hallerde de sözleşme sonunda yüklenicinin işçilere kıdem tazminatını ödememesi halinde Yargıtay içtihatlarına göre ihaleyi yapan idarenin kıdem tazminatı sorumluluğunun devam ettiği dikkate alındığında, idarenin mükerrer kıdem tazminatı ödemesi de söz konusu olabilecektir.

Bu sebeplerle kıdem tazminatı tutarının ihalenin yaklaşık maliyetine dahil edilmesi ve teklif fiyata dahil olacak masraflar içinde gösterilmesi ve böylece aşırı düşük teklif sorgulamasında dikkate alınması mümkün gözükmemektedir.

İşçilere ödenmesi ihtimale dayalı olan ve idarenin sorumluğunu da devam ettiren bir maliyet kaleminin, 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan ihalelerin idari şartname ve sözleşmelerine dahil edilmemesi, aşırı düşük teklif sorgulanmasında kıdem tazminatı ile ilgili giderlerin genel giderler içerisinde kabul edilerek, ayrı bir teklif bileşeni olarak değerlendirilmemesi uygun olacaktır.

İdari şartnamenin 54.5 ve 54.6 maddelerinin, aynı şartnamenin 54.4 maddesinin 4 üncü fıkrası ile çelişkili olduğu, anılan düzenlemelerin isteklileri kıdem tazminatlarına ilişkin bedelin teklif fiyatına yansıtılıp yansıtılmayacağı konusunda tereddüde düşürecek nitelikte olduğu, sağlıklı teklif verilmesine ve tekliflerin sağlıklı olarak değerlendirilmesine engel nitelikte olduğu, 54.5 ve 54.6 maddelerindeki düzenlemelerin Kamu İhale Genel Tebliğinin“Hizmet alımı ihalelerinde aşırı düşük tekliflerin değerlendirilmesi” başlıklı 79 uncu maddesindeki açıklamaya aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

4734 sayılı Kanunun“Kesin teminat” başlıklı 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında;“Taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak amacıyla, sözleşmenin yapılmasından önce ihale üzerinde kalan istekliden ihale bedeli üzerinden hesaplanmak suretiyle % 6 oranında kesin teminat alınır.” hükmü düzenlenmiştir.

Kesin teminat, taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak amacıyla alınmakta olup, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işçi ücreti ve diğer işçi alacaklarını teminat altına almamaktadır. Bu nedenle idari şartnamenin 54.7 maddesindeki düzenlemenin 4734 sayılı Kanunun 43 üncü maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle başvuru sahibinin birinci iddiası yerinde bulunmuştur.

2) Başvuru sahibinin ikinci iddiasına ilişkin olarak:

İdarece,“İhale makamı olan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile Yüklenici …………… Ltd. Şti. firması arasında imzalanan ..../...../2009 tarih ve ...sayılı sözleşme konusu …………… işinde temizlik görevlisi olarak .../…./2009 tarihleri arasında çalıştım. İş Kanunundan ve yüklenici ile aramızdaki özel anlaşmalardan doğan ücret veya ücret sayılan ve para ile ölçülmesi mümkün bütün alacaklarımı aldım. Bizzat kendim kontrol ettiğim gibi, uzman kişilere de isçilik haklarımı hesaplattırdım. Ücret ve ücret sayılan başkaca hiçbir hak ve alacağım kalmamıştır. Bu nedenle işverenim olan yüklenici …………… Ltd. Şi. firmasını ve ihale makamı olan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünü gayri kabili rücu ibra ediyorum. İş bu ibranameyi yükleniciden olan tüm alacaklarımı aldıktan sonra, hiçbir zorlama, baskı, tehdit vs. altında olmaksızın kendi hür irademle, aklım başımda olarak, bilerek, isteyerek ve okuyarak imzaladığımı, artık başka bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağımı, dava açmayacağımı, işçilik haklarımdan doğan ve sehven unutularak ödenmemiş olan herhangi bir alacağım kalmış olsa dahi, artık bu alacaklarımdan feragat ettiğimi, ileride talep etmeyeceğimi kabul, beyan ve taahhüt ederim.

NOT: Bu ibraname doldurulup imzasız olarak Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğüne getirilecek ve burada kimlik kontrolü yapılarak ilgili kişi tarafından huzurda imzalanacak, kimlik fotokopisi de ibranameye eklenecektir.” şeklinde ifadeler içeren bir ibraname düzenlenerek ihale dökümanları arasında isteklilere verilmiştir.

Borcu sona erdiren hallerden birisi olan ibra, Borçlar Kanununda düzenlenmemiş olup, alacaklının alacak hakkından vazgeçmesine ve borçlunun borçtan kurtulmasına ilişkin bulunan sözleşmeye ibra denmektedir. İbra bir sözleşme olduğuna göre Borçlar Kanununun 1 inci maddesi gereğince, sözleşmenin tamam olması için tarafların karşılıklı ve birbirine uygun surette iradelerini beyan etmeleri gerekmekte olup, tarafların böyle bir sözleşme yapmaya rızalarının olması, taraflardan birinin diğeri üzerinde zor kullanarak sözleşme yapmaya zorlamaması gerekmektedir.

Anılan ibranamede, ibranamenin doldurulup imzasız olarak Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğüne getirileceği, burada kimlik kontrolü yapılarak ilgili kişi tarafından huzurda imzalanacağı şeklindeki ifade ibranameyi imzalamayan işçilerin ihale konusu işte çalıştırılmayacakları, işçiler üzerinde zor kullanılarak ibranamenin işçilere rızaları hilafına imzalatılacağı açık olup, bu şekilde düzenlenen bir ibranamenin Borçlar Kanununa aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle başvuru sahibinin ikinci iddiası yerinde bulunmuştur.

Sonuç olarak, yukarıda mevzuata aykırılığı belirlenen ihale işlemlerinin düzeltici işlemle giderilemeyecek nitelikte işlemler olduğu tespit edildiğinden, ihalenin iptali gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle;

4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendi gereğince, ihalenin iptaline,


Oybirliği ile karar verildi.


KİK Kararı Sonucu
Kıdem tazminatı işçi ile işveren arasında imzalanan iş akdinden kaynaklanmakta olup, kıdem tazminatının yüklenici tarafından ödemesi gerekir.
 
< Önceki   Sonraki >
[ Geri ] [ Yukarı ]

İçerik İstatistiği

KiK Kararları: 13.191 Karar
 - Bu Hafta (16.06-16.06): 0
 - Geçen Hafta(09.06-15.06): 12
 - Bu Ay (Haziran): 19
 - Geçen Ay (Mayıs): 28
Kategori: 162
Haberler: 748

Abone İstatistiği

25 misafir ve 9 abone bağlı
Abone Sayısı: 9062
Abone Oranları:
  - Giriş (1 ay): % 7,84
  - Bronz (3 ay): % 0,65
  - Gümüş (6 ay): % 0,00
  - Altın (12 ay): % 30,07
  - Kamu Altın (12 ay): % 61,44
Ziyaretçi Sayısı: 11.010.817
Final Bilgi Hizmetleri     kikkararlari.com facebook     kikkararlari.com twitter
256-Bit GeoTrust SSL Sertifika
Ödeme Seçenekleri
Bu Sayfayı Paylaş X

"Bilginin Kısa Yolu.."